KadınPod #27 | Selin Alara Örnek

KadınPod’un 23 Nisan özel bölümünde, 8 yaşında kod yazmaya, 10 yaşında kendi robotlarını yapmaya başlayan, çalışmalarıyla birçok ödül kazanan ve 2019 yılında ‘’Avrupa’nın dijital kızı’’ seçilen Selin Alara Örnek’in hikayesini anlatıyorum.

Bu yazıyı podcast olarak dinlemek için:


SELİN ALARA ÖRNEK

Bu zamana kadarki KadınPod bölümlerinde, genellikle ismine aşina olduğunuz ama hikayesini bilmediğiniz kadınların yaşamlarını anlatmaya çalıştım. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’na özel olarak hazırladığım bu bölümde ise daha farklı bir yol izlemek istedim. Aklımda bir soru vardı. Yurtdışında hayallerinin peşinden koşarak genç yaşta nice başarılar elde eden çocuklara “Yılın Çocuğu” ödülleri verilirken, Greta Thunberg bugün dünyaca bilinen bir isim haline gelmişken, Türkiye’de neler oluyor?

Başarıları ve azimleriyle yaşıtlarına ilham verecek çocuklar, özellikle kız çocukları yok mu? Varsa, isimleri ve hikayeleri ne kadar biliniyor? İşte bu bölüm için bu iki sorunun cevabını bulmaya çalıştım ve Selin Alara Örnek’in hikayesinde bir nebze olsun aradığım cevapları buldum. İnanması güç olsa da, internette her zaman aradığınızı bulamayabiliyorsunuz. O noktada, doğru kitabı seçebilmeniz gerekiyor. Tabii, aradığınız bilgi herhangi bir kitapta yazıldıysa.. Ben isimlerini bile bilmediğim ama var olduklarına emin olduğum başarılı kız çocuklarının hikayelerini arıyordum mesela..

Aradığım bilgiyi de, Melis Alphan’ın yazmış olduğu “Ben İstersem” adlı kitapta buldum. Kitap, Aydın Doğan Vakfı’nın “Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar” sloganıyla hayata geçirdiği “Sen de yapabilirsin'' projesininin ilhamıyla ortaya çıkıyor. İçinde Türkiye’nin farklı yerlerinde, türlü zorluklara rağmen hayallerinin peşinden koşan kız çocuklarının hikayeleri yer alıyor. Bu bölümde anlatmak üzere, oldukça zorlanarak her biri birbirinden güçlü 21 hikayenin arasından bir tanesini seçtim.

Selin Alara Örnek, 2006 yılında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde dünyaya geliyor. Bir yaşındayken, ailesi İstanbul’a taşınıyor. Küçüklüğünde legolarla oynamayı seven ve özellikle uzaya karşı oldukça ilgili olan Selin, her çocuk gibi meraklı bir büyüme dönemi geçiriyor. Sokaktaki tabela renklerinden, apartman isimlerine, apartman isimlerinden rüzgar türbinlerine kadar her şeyi merak ediyor ve soruyor. Selin’in robotlarla tanışması da, bir ödevi için rüzgar enerjisi konusunda uzman makine mühendisi Dr. Egemen Sulukan ile yaptığı röportaj sayesinde oluyor. İlerleyen zamanlarda, oldukça duygusal bir sebeple robotlara daha da ilgi duymaya başlıyor. Selin köpeği Korsan’ın yakın zamanda hastalığı sebebiyle öleceğini biliyor. Annesinin yeni bir köpek sahiplenmesine izin vermeyeceğini de.. Bu sebeple, köpeğinin robotunu nasıl yapabileceği üzerine düşünmeye başlıyor. Korsan’ın robotunu yapmayı başarabilirse, onu canlandırabileceğini düşünüyor. Bunu nasıl yapabileceği üzerine Sulukan’a tekrar danıştığında, Kadıköy’den robot için gerekli parçaları alabileceği, ayrıca elektronik ve kodlama öğrenmesi gerektiği cevabını alıyor.

Selin ilk olarak bir kitaptan kendi kendine kodlama öğrenmeye çalışıyor. Ardından annesi, Selin’i kodlama kursuna yazdırıyor. Fakat, sınıfa ilk girdiğinde kendisinden başka kız çocuğu olmadığını görüyor ve annesine ‘’Anne farkında mısın? Sınıfta sadece oğlanlar var!’’ diyerek bir daha o eğitime gitmek istemediğini söylüyor. Fen öğretmeninin ‘’Neden gitmeyesin? Bakarsın örnek olursun, ileride kız çocukları da gelir’’ demesi üzerine kodlama kursuna devam ediyor ve 5. sınıf öğrencisiyken ilk robotu ÇirozBot’u yapıyor.

Korsan’ın ölüşünün üzerinden iki yıl geçtikten sonra, annesi daha fazla kızının ısrarlarına dayanamayarak yeni bir köpek sahiplenmesini kabul ediyor ve Bailey aileye katılıyor. Korsandan sonra, Bailey de yeni robotu için Selin’e ilham kaynağı oluyor. 11 aylık Bailey’nin kaybolmasından ve onu bir daha bulamamaktan korkan Selin, akıllı köpek tasması yapmak için çalışmaya başlıyor. Ses sensörleri üzerine bir hafta uğraşıp, nasıl işlediğini çözüyor. Yaptığı akıllı tasma, köpek havladığında mesaj gönderiyor, kaybolma durumlarında ise üzerinde ‘’Beni sahibime götür!’’ yazısı beliriyor. Selin tasmayı, Bailey’nin adımlarını sayacak şekilde programlıyor. Bir diğer robotunu ise dedesi için yapıyor. Dedesi bahçeyle uğraşmayı çok sevse de, yaşından dolayı kendisine aşırı sıcak havalarda dikkat etmesi gerekiyor. Selin’in yaptığı robot da, sıcaklık 40 dereceyi geçtiğinde kırmızı ışıkla uyarı vermesini sağlıyor. Sarı ışık dikkatli olması gerektiğini, yeşil ışık ise rahatlıkla dışarı çıkabileceğini belirtiyor.

Yaşamdan ve etrafındaki insanların ihtiyaçlarından ilham almaya devam eden Selin’in bir diğer robot tasarımı, görme engellilerin bir köpekle beraber yürüdüğünü görmesinin üzerine ortaya çıkıyor. Görme engelli birinin rehber köpeğini kaybetmesi sonucunda yaşayacağı üzüntüyü düşünerek, robot rehber köpek yapmaya karar veriyor. Altı ay boyunca, bazı geceler hiç uyumayarak robotunu tamamlıyor ve 2018 yılında Coolest Projects yarışmasına katılmak için Dublin’e gidiyor. 15 farklı ülkeden, 1000’den fazla çocuğun yarıştığı yarışmada, Selin’in robotu oldukça büyük bir ilgi görüyor ve yarışmada birinci seçiliyor. Ertesi yıl, okulda öğretmenlere ve öğrencilere yardımcı olabilecek bir robot üzerinde çalışmaya başlıyor. Robotu, ödev kağıtlarını öğrencilere ulaştırmak, öğrencilere hal hatır sormak ve ‘’Kötüyüm!’’ yanıtını alırsa rehber öğretmene yönlendirmek, öğrencilerin taktığı robotla bağlantılı nabız sensörlerinde değerler yükseldiğinde sinyal göndermek gibi birçok işleve sahip olacak şekilde tasarlıyor. Nabız özelliğinin, okullarda çocuklar arası zorbalıkla mücadele etmede önemli bir katkısı olacağını düşünüyor.

Çalışmaları, kısa bir süre içinde kendisine birçok ödül ve burs kazandırıyor. Öncelikle, Belçika’da gerçekleşen ödül töreninde Avrupa’nın dijital kızı olarak seçiliyor. Ardından, New York Bilim Akademisi’nin “1000 Kız 1000 Gelecek” programına en genç üye olarak kabul ediliyor. Stanford Üniversitesi’nin düzenlediği robotik ve mühendislik yaz kampına katılıyor. Çalışmalarının yanı sıra, farklı platformlarda Türkçe ve İngilizce konuşmalar yapıyor. 2020 Dünya Kız Çocukları Günü için Wow Global ve Wearepurposeful.org tarafından dünyanın çeşiti yerlerinden gelen  40 gencin arasında yer alıyor ve WOW genç liderlerinden biri olarak seçiliyor.

Selin’in hayatta en çok istediği şeylerden biri ise kız arkadaşlarıyla birlikte robot yapmak. Fakat etrafında robotiğe meraklı olan başka bir kız arkadaşı yok. Yaşıtı olan arkadaşlarının daha farklı ilgi alanları olduğu düşünüyor ve bu farklılığı şöyle ifade ediyor; “Onlar çok sosyal medya odaklı yaşıyor. Sürekli tuvalete gidip selfie çekiyorlar. Benim de Instagram hesabım var ama orada robotlarımın fotoğraflarını paylaşıyorum.’’ Bir yandan da yaptığı çeşitli konuşmalarda kız çocuklarının bilim ve teknoloji gibi alanlardan, ‘’Hiç kız yok!’’ diye vazgeçmemesini istiyor ve şöyle diyor; ‘’Korkmasınlar, istedikleri neyse yapsınlar, yaparken de eğlensinler. Kız çocuklarının önünde engeller var ama bunlar aşılamaz değil. Eğer kararlı olurlarsa o engeller kalkar.’’

MIT veya Stanford’da robotik ve yapay zekâ eğitimi alma hedefine doğru başarıyla ilerleyen, Selin Alara Örnek’in ileride nice başarılardan haberdar olacağımız eminim. Keşke hali hazırdaki birçok başarısından da daha fazla kişi haberdar olabilse.. Benimle hemfikir olur musunuz bilmiyorum ama yaşadığımız topraklarda “kendini tanıma” ve “kendini gerçekleştirme” yaşı oldukça yüksek. Hatta yaşı kaç olursa olsun, bunu başaramamış olan birçok insan da var. Özellikle de bu sebeple, Selin’in başarılarının çok önemli olduğunu düşünüyorum ve nice yaşıtlarına da ilham vermesini diliyorum.

Selin’in hikayesi başka bir konudan bahsetmemi de zorunlu kılıyor. Tahmin ediyorum, daha önce STEM kelimesini duymuşsunuzdur. Duymadıysanız da, duyacağınız günler oldukça yakında diyebilirim. Son zamanlarda dünyanın en önemli konu başlıklarından biri bu çünkü. İngilizce dilinde fen, teknoloji, mühendislik ve matematik kelimelerinin başharflerinden oluşan STEM eğitimi; teorik bilginin uygulamaya, ürüne ve yenilikçi buluşlara dönüştürülmesini amaçlayan, öğrencilerin fen bilimleri, teknoloji, mühendislik ve matematik derslerinde öğrendikleri bilgileri bir bütünün parçaları olarak görmelerini sağlayan bir eğitim yaklaşımı. Dünyada birçok ülke öğretim programlarını bu yaklaşım üzerinden oluştururken, Türkiye’de diğer birçok konuda olduğu gibi bu konuda da geç kalıyoruz. Yani, nice Selinler yetiştirecek potansiyelimiz varken, o potansiyeli değerlendiremiyoruz.

Söz konusu kız çocukları olduğu zaman sorun daha da farklı bir boyuta geçiyor. Hazırlanan rapora göre, Türkiye’de kız çocuklarının STEM alanlarına katılımlarının düşük olmasının en büyük sebeplerinden biri, kadınlara atfedilen toplumsal roller. Bu tarz mesleklerin, bir erkek mesleği olduğuna yönelik düşünce maalesef toplumumuzda hala daha oldukça yaygın. Bu sebeple de, raporda sürekli olarak kız çocuklarının STEM alanında çalışan kadın figürleri görmeleri ve tanımaları gerektiği vurgulanıyor. Yani, Selin’in hikayesi daha da önem kazanıyor.

Ulusal egemenliğimizi ilan ettiğimiz günü aynı zamanda Çocuk Bayramı olarak kutluyor olmamız bizlere bir mesaj vermeli.. Onları aydınlık bir geleceğin teminatı olarak görüyorsak, sahip oldukları yetenekleri geliştirmeleri için destek vermeli, başarılarını daha çok konuşmalı ve duyurmalıyız. Özellikle de, kız çocuklarının.. Tam da bu sebeple, 23 Nisan için hazırladığım bu bölümde başarılı ve azimli çocuklar üzerine konuşmak istedim. Bu topraklarda daha nice Selinlerin olduğuna inanıyorum, hatta eminim.

Beni dinlediğiniz için çok teşekkür ederim. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!




KAYNAKÇA


https://etkiniz.eu/wp-content/uploads/2020/09/stem.pdf

https://www.google.com.tr/amp/s/www.hurriyet.com.tr/amp/kelebek/hurriyet-pazar/disiplinli-calistigimda-her-seye-vakit-bulabiliyorum-41651048


YORUM YAPILMAMIŞ

YORUMUNUZU GÖNDERİN